Dönüşen düğün fotoğrafçılığı formatları ve beraberinde gelen tehlikeler…
Peki nelere dikkat etmeli, çöple samanı birbirinden nasıl ayırmalı?
Düğün fotoğrafçısı söylendiğinde artık akla pekte profesyonel bir fotoğrafçı çeşidi gelmiyor maalesef. Profesyonel düğün fotoğrafçılığı bundan iki-üç yıl öncesine kadar belki de çocukluğunuzdan beri tanıdığınız, mahalle veya semt fotoğrafçıları tarafından stüdyo ortamında yapılırdı. Ya da biraz daha büyük ismi bilinen fotoğrafçılarda. Askerden izne gelenler üniformalarıyla, sünnet olacaklar baston ve pelerinleriyle, vesikalık isteyenler, nişanlananlar ve evlenenler en şık kıyafetleriyle bu stüdyolara gelip ihtiyaçlarını, en mutlu günlerini ölümsüzleştirirdi.
Global olarak internetin, sosyal medyanın ve akıllı telefonların baş döndürücü bir hızla geliştiği günümüzde düğün fotoğrafçılığı da bu dönüşümden payını alarak kendini stüdyodan sokaklara bıraktı. Stüdyolar bu dönüşüme ayak uydurarak personelini bu yönde kanalize etse de işin rengi büyük ölçüde değişmiş durumda.
İşte bu değişimden sonra düğün fotoğrafçılığı usta ellerden çıkarak bir çok kişi için ek iş veya fırsatlar kapısı oldu. İşsizler, öğrenciler, mesleğinden memnun olmayanlar, hatta öğretmenler ve çeşitli meslek erbapları, hafta sonları yapılan bu iş için kolları sıvadı. Sosyal medyanında gücüyle artık eline bir makine alan herkesin düğün ve doğum fotoğrafçısı olması mümkün oldu. Gerçekte çok azı bu işi profesyonel olarak yapsada bu durum çiftler için bazı tehlikeleride beraberinde getirdi. Bu tehlikelerin en mutlu gününüze vereceği telafisi olmayan zararları en aza indirmek için meseleyi tüm yönleriyle masaya yatırdık.
Takipçi sayısı bir kriter değildir
Düğün fotoğrafçılığı alanında sosyal medya meşhurları olduğu bir gerçek. Genelde soyadlarının yanına Photography yazan bu kişiler, takipçi sayısının önemini es geçmezler. Takipçi sayısının fazlalığı insanlar üzerinde etkili olduğu bilindiği için bu rakamı çeşitli yollarla yüksetlmek mümkün. Başarı göstergesi mi, sürü psikolojisi mi bu tartışıla dursun; takipçi sayısı çok basit bir kaç hile ile 20bin, 50 bin arttırılabildiği gibi, para ile de satın alınabilen bir şeydir. Hatta bu sayının yüksekliği talebi de arttırdığı için fiyatları normalin iki üç katına çıkartabilir. Bu yüzden takipçi sayısının fazlalığı karar vermeniz için yeterli bir kriter değildir.
Portfolyosu sahte olanlar
Amatör düğün fotoğrafçılarının bir çoğu size bir şeyler sunmak ve bir yerden başlamak isterler. Her hafta onlarcasına şahit olduğumuz çalıntı fotoğrafla vitrin oluşturma çok yaygın bir durum. Çalıntı fotoğraflarla sizi çekmeye çalışan fotoğrafçıları anlamanız imkansız. Meseleyi çekimden sonra farketseniz de artık geçmiş olsun. Size çekilen yüzlerce kareden biri veya ikisi, sizden sonrakiler için örnek oluşturmaya yeterlidir.
Kıyaslama kriteriniz fiyat değil, önce kalite olmalı
Hafta sonunu evinde boş oturarak geçirmek yerine iki saatte harçlığını çıkarmanın parlak bir fikir olduğunu düşünerek bu işe soyunan kişilerin verdiği fiyatlar elbette uygundur. Bu elbette profesyonel bir fotoğrafçının pahalı olacağı anlamına gelmez. Lakin fiyat araştırması yaparken kıstasınız bu kişiler olduğu sürece en iyi kaliteyi uygun fiyata bulma ihtimalinizde o kadar azalır.
Sözleşmesiz bir çekim kabul etmeyin
Eskiden stüdyolarda çektirdiğiniz fotoğraflar için bile fotoğrafçıdan fiş isterdiniz. Ödediğiniz paranın da, ne alacağınızın da bir kaydı mevcuttu. Şimdiki fotoğrafçılar bağımsız oldukları için sözleşme çok daha elzem bir hale geldi. Görüşmede konuşulanların yazılı bir kimliğe büründürülmesi gündeme geldiği zaman bunun her iki tarafıda geren bir durum olduğundan bahsedilebilir. Tabii ki bu bir bahanedir. Çekiminizi kim yaparsa yapsın, konuştuğunuz her şeyin kayıtlı bulunduğu ve esas sizi koruması gereken sözleşmenizi muhakkak isteyiniz.
Sizinle aynı günde başka çekim
Günümüz düğün fotoğrafçılarının bir çoğu daha çok kazanmak için aynı tarihi iki veya üç farklı çifte verebilmektedirler. Çiftler o mekana toplanır ve sıra ile çekim gerçekleşir. Poz verdirme ve kurgu son derece yoğunlaşma gerektiren sanatsal bir iş olduğu için, bir çiftin çekimi yapıldığı gün ikincisini çekmek çok zordur. Zira 500 ila 1000 kare arası fotoğraf çekilip onlarca farklı kareografi düşünüldüğünü hesaba katarsak, ikinci çifte sıra geldiğinde artık fotoğrafçının zihni şişmiş olur. İkinci bir çifte sıra geldiğinde yeni bir şey düşünemeyeceği gibi İstanbul hatırası pozlarıyla sizi başbaşa bırakır. En profesyonel fotoğrafçı bile bir güne ikinci bir çift alırsa, iş ister istemez bir nebze fabrikasyona döner. Bu da fotoğraflarınızın kalitesini etkileyen önemli bir husustur.
Her panoramik albüm, panoramik değildir
Düğün fotoğrafçılarının çok büyük bir oranı her albüme panoramik albüm demektedir. Bunu bilerek veya bilmeyerek yaparlar. Fotobook’tan ofset baskıya, cmyk baskıyla basılan dijital baskıdan hazır albümlere; piyasadaki tüm albümlerin geneline verdikleri isim ”Panoramik albüm”dür. Neden? Çünkü popüler. Çünkü en çok bu tercih ediliyor. Zaten çiftlerin kahir ekseriyetinin albüm konusunda bildiği tek şey “panoromik albüm, kartı bastırıp kendimiz yapıştırmadığımız albümdür”. Tabii ki durum sadece bu değil! Gerçek panoramik albüm rgb baskı tekniğiyle basılır ve renkleri çok daha canlıdır. Sayfası her plastik kaplı albüm, kristal albüm değildir mesela. Piyasada 30 TL’den 1000TL’ye kadar binlerce albüm seçeneği bulunduğu için mutlaka fotoğrafçının size sunacağı örnek albümleri görerek kararınızı verin
Kaynak: Ankara düğün fotoğrafçısı
0 yorum:
Yorum Gönder